Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği doğrultusunda, “Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana çıkarmak, onu yeryüzü dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek” amacıyla 12 Temmuz 1932’de kurulan Türk Dil Kurumu, bugün tam seksen yaşında.
12 Temmuz Perşembe günü kuruluş yıl dönümü etkinlikleri, 9.00’da Anıtkabir’de yapılan ilk törenle başladı. TDK Başkanı Prof. Dr. Mustafa S. Kaçalin başkanlığında gerçekleştirilen ziyarette Prof. Dr. Kaçalin, Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:
“Değerli Kurucumuz,
Kuruluşuna öncülük ettiğin Türk Dil Kurumu, bugün 80. kuruluş yıl dönümünü kutluyor. Türk Dil Kurumu, belirlediğin amaçlar doğrultusunda 80 yıllık birikimi ve sahip olduğu köklü geleneğiyle Türkçenin geliştirilmesi ve dünya dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirilmesi hedefine yönelik çalışmalarını sürdürmektedir. Kuruluş yıl dönümümüzde Kurumun bugünkü yöneticileri ve çalışanları olarak seni rahmetle anıyoruz.
Emanetin emin ellerdedir.”
Anıtkabir ziyaretinin ardından saat 10.30’da Türk Dil Kurumu Konferans Salonu’ndaki törene geçildi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükûmet Sözcüsü Bülent Arınç’ın katılımıyla gerçekleştirilen tören, sırasıyla Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa S. Kaçalin, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkan Vekili Dr. Nazif Öztürk ve Başbakan Yardımcısı ve Hükûmet Sözcüsü Bülent Arınç’ın açış konuşmalarıyla başladı.

Konuşmasında bugün artık Türkçe için yok olma tehlikesinden söz edemeyeceğimiz bir noktadayız vurgusu yapan Bülent Arınç, bunda Türk Dil Kurumunun hizmetlerinin de önemli payı olduğunu kaydetti. “Bugün Türkiye’nin dünyada itibarını artırmasına paralel olarak dilimize olan ilgi de günden güne artmaktadır. Dünyanın her köşesinde açılan Türk okullarıyla, Türkçe öğretim merkezleriyle Türkçe ikinci dil olarak tercih edilen, merak edilen ve öğrenilen bir dil konumuna gelmiştir, çünkü Türkçe geçerli ve itibarlı bir dildir.” diyen Başbakan Yardımcısı, Türk dilinin zenginliğinin ortaya çıkarılması ve korunmasının bütün devlet kurumlarına düşen bir sorumluluk olduğunun altını çizdi. Bunun da ötesinde edebiyatçısından, yatırımcısına, medya mensuplarından, bilim adamlarına herkesin bu konuda gayret göstermesi gerektiğini belirten Arınç, Türkçenin her alandaki ihtiyacı karşılayabilecek dünyanın en zengin dillerinden biri olduğunu ve zamanla ortaya çıkacak yeni kavramları yine kendi kelimeleriyle adlandırabilecek işlekliğe de sahip bulunduğunu ifade etti.
Bülent Arınç konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkçe için yeni bir tarihin yazılmakta olduğunu görüyoruz. Bunun bilincinde olup ileriye dönük hedeflerimizi, planlarımızı bu tabloyu iyi ve doğru okuyarak yapmalıyız. Yeni doğan ihtiyaçlara cevap verebilecek bir donanıma sahip olmak için çalışırken artık sadece bu sınırlar içerisinde değil dünyanın en ücra diyebileceğimiz köşelerinde de bizden bilgi talep eden Türkçe konuşanlarının, meraklılarının olduğunu aklımızdan çıkarmamalı, onlara da ulaşabilmenin yollarını bulmalıyız. Ben Türk Dil Kurumunu bu manada da takdir ediyorum, çünkü Türkçenin temel kaynaklarının bir araya getirilmesi kadar bu kaynakların kolay ulaşılır olmasının sağlanması da büyük önem taşımaktadır. Çağımızın, bu çağa damgasını vuracak derecede önemli getirilerinden biri olan Genel Ağ’ın (İnternet) doğru ve etkili kullanımıyla Türkçenin temel eserlerinin sanal âleme aktarılması konusuna özel bir önem veren Türk Dil Kurumu, başta Türkçe Sözlük olmak üzere Tarama Sözlüğü, Terimler Sözlüğü, Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü gibi Türk dilinin temel başvuru kaynaklarını sanal ortama aktarıp ücretsiz olarak kullanıma sunmuş ve bu yolla ağ sayfasını Türkçenin söz varlığı veri tabanına dönüştürmüştür. 2002 yılında başlatılan sanal ortamda yayımcılık anlayışıyla Kurumumuz, bugün ücretsiz erişimle herkesin faydasına sunduğu yazma eserleri, kılavuzlarıyla da ağ ortamında her an iletişim hazır sanal bir Türk dili kitaplığı kurmaktadır. Tüm bunlar Türk Dil Kurumunun kuruluş ilke ve amaçlarından taviz vermeden çalışmalarına devam ettiğini ve çağın gereklerini görme ve uygun hamleleri, doğru zamanda yapma konusundaki yetkinliğini göstermektedir. Türk Dil Kurumunun 80 yıllık birikimiyle bundan sonra da pek çok örnek çalışmayla bizleri gururlandıracağına inancım tamdır.”
Türk Dil Kurumu, sekseninci kuruluş yıl dönümü töreninde Türk diline ve Türk Dil Kurumuna emeği geçmiş ilim adamlarını ağırladı. Törende bu seçkin ilim adamlarımıza “80. Yıl Anısına Şeref Belgesi ve Armağanı” takdim edildi. Prof. Dr. Kemal Eraslan, H. Rıdvan Çongur, Prof. Dr. Saim Sakaoğlu, Prof. Dr. Fikret Türkmen, Prof. Dr. Şükrü Halûk Akalın, Prof. Dr. Hamza Zülfikar, Prof. Dr. Nevzat Gözaydın, Nail Tan, Prof. Dr. Tuncer Gülensoy, Prof. Dr. Nuri Yüce ve Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun belge ve armağanlarını aldıktan sonra kısa birer konuşma yaparak duygularını dile getirdiler.

Kendilerine Türk diline hizmetleri dolayısıyla “80. Yıl Anısına Şeref Belgesi ve Armağanı” verilmesi kararı alınan ilim adamlarından Ankara dışında olma ve rahatsızlıkları dolayısıyla törene gelemeyenler ise şunlardı: Prof. Dr. Hasibe Mazıoğlu, Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, Prof. Dr. Ömer Faruk Akün, Prof. Dr. Talat Tekin, Dr. Müjgan Cunbur, Emin Özdemir, Prof. Dr. Mustafa Canpolat, Prof. Dr. Efrasiyap Gemalmaz, Prof. Dr. Mertol Tulum, Prof. Dr.İsmail Ünver, Prof. Dr. Semih Tezcan.

Saat 14.00’te ise “TL Simgesinin Kullanılmasıyla İlgili Toplantı” gerçekleştirildi. Prof. Dr. Recep Toparlı’nın başkanlığında yürütülen toplantıya Prof. Dr. Cemal Yıldız, Doç. Dr. İbrahim Taş ve Merkez Bankasından Hatice İlke Dölcel katıldı. Kısa sunumların ardından toplantıda bulunan ilim adamları ve uzmanlar da görüşlerini dile getirirken konunun bütün yönleriyle ele alınması sağlandı. Prof. Dr. Recep Toparlı, TL simgesinin kullanımıyla ilgili oluşan ortak kararı şöyle özetledi: “Merkez Bankasının tavsiye niteliğindeki kararını uygun görüyoruz. Grafikte ve rakamlarda simge rakamın sol tarafında ve bitişik olarak kullanılacak. Metin içerisinde kullanıldığı zaman ise ‘TL’ veya ‘Türk Lirası’ şeklinde yazılacak. Metindeki kullanımdan sonra getirilecek ekler de ona göre yazılabilecek. Ayrıca simge rakamların sağ tarafında da kullanılabilecek.” Toplantıda dile getirilen görüş ve öneriler rapor hâline getirilerek değerlendirilmek üzere Türk Dil Kurumuna verilecek.
Türk Dil Kurumu sekseninci kuruluş yıl dönümünü bütün çalışanlarıyla kutlama kararı alarak çok özel bir törene de ev sahipliği yaptı. Saat 15.30’da Kurumda çalışmakta olan tüm personele “Teşekkür Belgesi ve 80. Yıl Armağanı” verilmesi için tören düzenlendi. Çalışanlar ve ilim adamlarının bir araya geldiği ve seksen yıldır Türk Dil Kurumunda çalışmış herkesin yâd edildiği bu anlamlı tören, toplu hatıra fotoğrafının çekilmesiyle sona erdi.